27 Temmuz 2011 Çarşamba

Canım sevgilim;
çok fazla sevgi sözcüğü kullanmasam da bazen ağzımdan kaçıyor, "hayatım" diyorum sana. sen üzerinde durmuyorsun. oysa ki ufacık bir kelime anlatıyor kapladığın yeri. "hayatım" sana ait. aldığım her nefesi verirken sen varsın içimde bir yerlerde. bazen aşkınla bazen öfkenle bazense sadece varlığınla. sana anlatsam şimdi bunları böyle uzun uzun, "yine tuttu gevezeliğin" dersin bilirim. çok mu gevezeyim sevgilim? oysa sessizliğimden yakınan insanlar tanıdım. azıcık sesim değişse anlatırken, "şımardın yine sen" dersin, oysa ben yalnızca sana şımarırım bilirsin.
aslında sana anlatmak istediğim yine içimde yanardağlar harekette. yine isimler yankılanıyor kafamın içinde bi yerlerde. saçlarını yolmak istiyorum senin. sonra kıyamıyorum yine sana.
benim değerimi bilmelisin. bizi senelerdir tanıyan arkadaşlarım "onu hala sevdiğine emin misin" diye soruyorlar bana.. bazen seviyormuşum gibi geliyor bazen sevmiyormuşum gibi. ama şu hayatta sadece senin mutlu olmanı istediğimi biliyorum. o kadar garip ki. sen mutlu ol diye sevmediğim halde yanında kalabilirmişim gibi. bunları söylesem birilerine "hasta" derler bilirim. ama ben böyle hissediyorum gerçekten. takıntı belki bu. ama ben seni mutlu etmek için varmışım gibi hissediyorum. mutlu ol diye ayın şeklini kareye bile çevirebilirmişim gibi. anlamazsın beni bilirim. anlama zaten. anlarsan korkarsın. korkarsan kaçarsın. kaçarsan mutlu edemem ki seni. saçmalıyorum. evet. seni çok öpüyorum.

7 yorum:

Takıntılı ergen dedi ki...

o duyguyu çok iyi biliyorum. Sevdiğimden emin olamamak ama sırf onu mutlu etmek için yanında kalmak..

çığlık dedi ki...

:) yanlış mı yapıyoruz acaba? bakıyorum herkes kendi için yaşıyor. ben bazen sadece onun için yaşıyormuşum gibi hissediyorum. :/

Takıntılı ergen dedi ki...

Ben o kişiden ayrıldım. Şuan benim için yaşayan biriyleyim. ama hala vicdan azabı çekiyorum. eğer onu bırakmasaydım şuan çok daha iyi olcaktı. ha ben ne olacaktım? Muhtemelen pasiflora şişelerini fondiplemekle meşgul olurdum

çığlık dedi ki...

sana yorum bırakırken bu o mu dicektim sonra vazgeçtim :D aslında mantıklı olan senin yaptığın :/ insan kendini düşünmeli. kendini başkasına adamak da neymiş ya :/

Takıntılı ergen dedi ki...

evet o bu

Profösör dedi ki...

Arkadaşlar bağlılıkla bağımlılığı karıştırmayalım. Önce kendimiz olalım. bağımlılık gözü kör ediyor. bağlılık ise yüce bir duygu. Sadakattir. Onu sevmeniz demek; onu sevgi, şefkat ve merhametle kucaklamak demektir. İşte adalet ve hakkaniyet duygusu buradan başlıyor. Eğer karşımızdaki kişi bizim bir pırlanta olduğumuzun farkına varmazsa işte o zaman acılar çektiğimizin bir göstergesini yaşarız. Umarım daha duyarlı ve tutarlı davranabiliriz. kendimize haksızlık da etmeyelim..

çığlık dedi ki...

karşımdaki insana hissettiğim bir annenin çouğuna hissettiğin eşdeğer belki. dediğim gibi üzülmesin diye ayı kareye çevirebilirmişim gibi. aynı değeri eş olarak görebiliyor muyum tartamıyorum yanlı baktığım için olsa gerek. ama değer gördüğüm gerçeği belki hala huzurlu oluşuma sebep.