6 Eylül 2011 Salı

en çok sen yanımdayken huzurlu uyuyormuşum, bunu anlıyorum.

çok üşüdüm.

şimdi kalksam oturduğum yerden yaklaşsam kanepeye sana sokulsam.
"şu haline bak, üşümüşsün yine, yarı çıplak gezersen bu havada olacağı bu tabi" diye söylensen,
kalksan yerinden,
gidip hırka getirsen bana,
çorap getirip giydirsen.
sarılsan.

"havalar sıcak değil, gezme böyle yarıçıplak, hasta olacaksın bak" desen tekrar en yumuşak sesinle.
"boğuluyorum kalın giyinince" desem yine kızsan.
bi daha ve bi daha.

o kadar çok özledim ki seni. cümle kuramayacak kurduklarım dilimi dolayacak kadar çok özledim.

susadım deli gibi.
bu evde susadığımı anlayıp ben söylemeden getirenler yok ki.
bu evde ben sıkıldım diye kanalı değiştirenler yok.

yorgunluktan ölüyorum ve hayal ettiğim tek şey sana sarılarak uyumak.

4 yorum:

Gizem. dedi ki...

Fena şey şu özlem,bir de o ilgiye alışınca herkesten bekliyorsun bu sefer onlar da anlamsız anlamsız bakıyor suratına olmuyor yani..

just not found. dedi ki...

Yazdıkların o kadar samimi ve insana kendini bulduruyor ki..
Bu özlem denilen şey duyguların en laneti sanki, ne kadar yazarsan yaz içine oturan o şeyi çıkaramıyorsun.
Dilerim seninki kavuşmalı özlemlerden olsun ;)

çığlık dedi ki...

gizem; alışmış kudurmuştan beterdir derler, haklılarmış :)

çığlık dedi ki...

kuccukkurba; dilerim öyle olur. özlemek en ağır duygu, tarifi mümkünsüz.